Bilişim, insanoğlunun teknik, ekonomik ve toplumsal alanlardaki iletişiminde kullandığı ve bilimin dayanağı olan bilginin özellikle elektronik makineler aracılığıyla düzenli ve akla uygun bir biçimde işlenmesi bilimidir. Bu tanımdan hareketle Bilişim Hukuku, insanların teknik, ekonomik ve toplumsal alanlardaki iletişiminde kullandığı bilginin, elektronik makineler aracılığıyla oluşturulmasını, toplanmasını, saklanmasını, işlenmesini ve paylaşılmasını sağlayan haklar ve bu hakların kullanımına ilişkin yaptırımlar getiren kurallar bütünü olarak tanımlanmaktadır. Tarihsel süreçte bu bilimin dayanağı olan elektronik makinelerin temelinin, milattan önce abaküs ile atıldığını, 1800 yıllarda hesap makinelerinin icadı ile bu gelişimin devam ettiğini ve nihayet 1945 yılında ilk kez askeri amaçla geliştirilen bilgisayarların 1970’li yıllardan itibarense artık vazgeçilmez olmaya başladığını söylemek mümkündür.
İlk kez askeri amaçlarla Amerika Birleşik Devletleri tarafından geliştirilen internetin günümüzde neredeyse her yaştan insan için vazgeçilmez olup, eskiden kullanılan hemen her türlü haberleşme aracının (mektup, telgraf, faks, sabit telefon vb.) yerini bilgisayarlar ve cep telefonları almış; insanlar kolaylıkla her türlü bilgiye ulaşabildikleri gibi kendilerinin her türlü bilgisine (kişisel bilgileri dâhil) ulaşılmasına da imkân tanımışlardır.. Bunun gibi artık pek çok kişi bankacılık işlemlerini, alışverişlerini, haberleşmelerini ve burada sayamadığımız diğer pek çok gündelik iş ve işlemlerini internet aracılığı ile elektronik ortamda gerçekleştirmektedir.
Bunun da ötesinde “sosyal medya” olarak tabir edilen ortamlarda kendileri ve/veya başkaları ile ilgili ya da güncel konular hakkında paylaşımlarda bulunmaktadırlar. Nitekim devletin bizatihi kendisi, vatandaşlarına en kolay, etkin, hızlı ve kesintisiz bir hizmet sunmak amacıyla “e-devlet” uygulamasını da hayata geçirmiştir. Bu geniş ve son derece teknik alan, kullanım koşullarının mevzuat hükümleri ile belirlenmesini ve ihlal edilecek kurallara ilişkin uygulanacak yaptırımların düzenlenmesi gerekliliğini beraberinde getirmiştir.
Bu nedenle içerik sağlayıcı, yer sağlayıcı, erişim sağlayıcı ve toplu kullanım sağlayıcıların yükümlülük ve sorumlulukları ile internet ortamında işlenen belirli suçlarla içerik, yer ve erişim sağlayıcıları üzerinden mücadeleye ilişkin esas ve usullerin düzenlenmesi amacıyla, 23.05.2007 tarih ve 26530 sayılı Resmi Gazete’de, 5651 sayılı “İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun” yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 243 ila 246ncı maddelerinde ise “Bilişim Alanında Suçlar” ve bu suçların işlenmesi halinde uygulanacak cezai yaptırımlar düzenlenmektedir.