Modern anlamda medeni hukukun temeli genel itibariyle yazılı olarak bulunmayan düzenlemelerin yazılı hale getirildiği ‘’Corpus İuris Civilis” isimli yasaya dayanmaktadır. Bu yasa ile klasik Roma dönemine ilişkin hukuk kuralları derlenmiş ve Roma Hukuku’nun temel bilgi kaynağı oluşturulmuştur.
Miras Hukuku, murisin (ölen kişi) terekesinin (ölenin malvarlığı) akıbetini düzenleyen hukuk normlarına dayanmaktadır. Miras hukukuna ilişkin hükümler, Türk Medeni Kanunu’nun 495-682. maddeleri arasında düzenlenmiştir.
Şahsın ölümü ile terekede bulunan hak ve borçlar kül halinde mirasçılara intikal etmektedir. Kişi kanun koyucunun belirlediği şekilde yasal mirasçı olabileceği gibi murisin ölüme bağlı tasarrufu ile de mirasçı sıfatını kazanabilmektedir; ancak muris, saklı pay hakkına sahip yasal mirasçıların saklı payları üzerinde tasarrufta bulunamayacaktır. Saklı pay üzerinde tasarruf yapılması halinde saklı payı ihlal edilen yasal mirasçı süresi içinde tenkis davası açarak saklı payını geri alabilmektedir. Sağlararası kazandırmalar kapsamında koşulları oluşması halinde tenkis davası açılabilmesi de mümkündür. Miras hukukunda mirasçılar Türk Medeni Kanunu’nda sayılan koşullar dâhilinde mirasçılıktan çıkartılabileceği gibi; mirasçıların doğrudan yasal süresi içerisinde mirası reddetme hakları da bulunmaktadır.